Laura Branigan Biyografi
4 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Laura Branigan Biyografi
Laura Branigan.(03.07.1957-26.08.2004)
Pop müzik sanatçısı ve aktris Laura Branigan, 3 Temmuz 1957 tarihinde New York’un Brewster kasabasında dünyaya geldi. Sanatçı, lisenin son yılına değin müzik dünyasında kariyer yapmayı düşünmezken, o sene düzenlenen bir okul tiyatrosunda sergilediği başrol performansıyla New York’taki Amerikan Tiyaro Akademisi’ne kabul edildi.Branigan daha sonra, 1970’li yılların ikinci yarısında ünlü sanatçı Leonard Cohen’in vokalisti olarak sanatçının dünya turnesine katıldı. Bu turne, sanatçının ünlü plak yapımcısı ve Atlantic Records’un sahibi Ahmet Ertegün’ün Branigan’ın keşfetmesiyle sonuçlandı. Ancak sanatçının tanıtılması, Laura Branigan’ın ilk solo performansı için başka bir yapımcıyla anlaşması olmasından ötürü 1982 yılına kadar bekledi.
Sanatçı ilk çıkışını 1982 tarihli Branigan albümüyle yapmıştır. Söz konusu albümün çıkış parçası o dönemin en popüler çalışması da sayılan Dona Summer melodilerini anımsatan İtalyan Umberto Tozzi’nin ünlü çalışmasının yeniden yorumlanmış versiyonu Gloira’dır. Sanatçıya ilk Grammy ödülünü kazandıran parça hakkında American Music Master isimli ansiklopedinin 1986 tarihli baskısında yapılan yorum şöyledir:
“…Bu İtalyanca parça aslında 1970’li yılların ikinci yarısında kıta Avrupası’nda hit olmuş; ancak Britanya ve ABD’de göz ardı edilmişti. Parçayı o dönemde İngilizce olarak plağa okuyan İngiliz sanatçı Jonathan King de beklediği ilgiyi görememişti. 1982 yılında ise Branigan parçanın değişik sözlere sahip bir versiyonunu yorumlamış ve güçlü sesiyle parçanın sivrilmesini sağlamıştır.Parça ABD’de 2 numaraya yükselirken, Branigan’ın güçlü sesi ve yorumu parçaya Dona Summer havası katmıştır. Çalışma aynı zamanda Branigan’ın Britanya’daki ilk başrısı olurken 1983’ün ilk aylarında 6 numaraya kadar yükselmiştir…”
1983 yılında sanatçının ikinci albümü Branigan 2 müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Bu albümün açılış parçası Solitaire ve ilerleyen yıllarda Michael Bolton’un yorumuyla efsaneleşen How Am I Supposed To Live Without You isimli eserler hafızalarda kalmıştır. Aynı dönemde sanatçı ünlü Flashdance filmine Imagination isimli parçayla katkıda bulunmuştur.
Branigan’ın 1980li yıllardaki başarısını pekiştirdiği çalışmalar Self Control (1984), Hold Me (1985) ve Touch (1987) albümleridir. Bu albümlerden popüler olan eserler Spanish Eddie, I Found Someone, Shattered Glass ve Jennifer Rush’ın ünlü eseri The Power Of Love’dır. Ancak bir eser var ki Branigan isminin tüm dünyada ünlü olmasını sağlamış ve günümüzde dahi 80’ler denince akla ilk gelen parça olarak sevilmiştir: Self Control. Yine American Music Master sayfalarına dönülecek olursa:
“…Branigan 1984 yılında başka bir İtalyan parçasını yorumlamış ve uluslararası başarı kazanmıştır. Self Control her ne kadar Amerikan müzik listelerinde 6 numaradan yukarıya çıkamasa da yine de karmaşık yapısı ve geniş pop içeriğiyle başarı yakalamıştır. Parçanın en sıra dışı başarı öreneğiyse, sanatçının yorumunun Alma müzik listelerinde 1 numaraya yükselirken, aynı parçanın Rafaelo Riefoli tarafından seslendirilen orijinal versiyonunun 2 numaraya kadar yükselebilmiş olmasıdır. Raff’ın en büyük eksisi Branigan kadar güçlü bir vokal yeteneğine sahip olamamasıydı…”
Sanatçı dünya çapında yakaladığı ünün deyim yerindeyse kaymağını yerken sinema çalışmalarında da boy göstermişti. Yönetmenliğini Kevin Brodie’nin üstlendiği 1985 tarihli Mugsy’s Girls (Delta Pi) isimli film basit bir prodüksiyon olmanın ötesine geçemese de sanatçının marka olduğunu göstermiş ve en kötü çalışmalarının bile rağbet görebileceğini ispatlamıştır. Başrolünde Branigan’a Ruth Gordon’un eşlik ettiği filmde bir üniversitenin kızlar grubunun Las Vegas’a yaptığı seyahat ve bu seyahatte dönemin popüler eğlencesi olan çamur güreşi müsabakalarına katılmaları konu edilmektedir. Uyuşturucu, seks ve cinsel içerikli pek çok esprinin yer aldığı bu kötü film Branigan’ın ününde olumsuz etki bırakmamasına rağmen niteliksiz bie yapım olarak göze batmaktadır.
Branigan’ın rol aldığı bir başka film ise yönetmenliğini Jonathan Hardy’nin üstlendiği 1988 tarihli Backstage’dir. Branigan’a Michael Atkins’in eşlik ettiği film Avustralya’da çekilmiştir. Ünlü bir ses sanatçısının sinema yıldızı olmasının konu edildiği filmde Branigan başarı yakalayamayan iki parça seslendirmiştir.
Sinema dünyasında aradığını bulamayan Branigan’ın daha çok iz bırakan çalışmaları soundtrack parçalar olmuştur. Bunlardan en göze batanları 1984 tarihli Ghostbusters (Hayalet Avcıları) filminin parçası Hot Night ve başrolünü David Hasselhoff’un oynadığı Baywatch (Sahil Güvenlik) dizisinin parçası için Hasselhoff’la beraber stüdyoya girdiği I Believe’dir.
Şöhretin zirvesindeyken dünyanın çeşitli yerlerinde konserler veren Branigan’a göre canlı performans kendisine her zaman stüdyo kayıtlarından daha büyük haz vermiştir. Kendisini “müziğe saplantılı” olarak nitelendiren Branigan “sahnedeyken, seyirci sizin bir yarınız oluyor; bu da sizin bir müzisyen olarak yakalayabileceğiniz en yüksek noktadır; inanılmaz bir duygu. Neresi olursa olsun bu benim için böyle; işte bu yüzden müzik evrensel bir dildir” sözleriyle savını güçlendirmiştir.
1990’lı yıllarda sanatçı beklediği ilgiyi görememiştir. Yine de kendisinin müzik anlayışının değiştiğini bu yılların kendisine çok şey verdiğini ifade etmiştir. 1999 yılında Gloria’nın yeni bir versiyonunu piyasaya sürerken albüm hakkında kendisine sorulan soruya şu cevabı vermiştir: “Başlangıçta tek isteğim kendimi ve duygularımı sesimle ifade etmekti. Beni ilgilendiren tek şey buydu. Ancak, yıllar geçtikçe müzik çalışmaları için pek çok unsurun gerekliliğini öğrendim. Artık bu işte piştiğimi düşünüyorum. Biliyorum ki kariyerimin en iyi işini çıkardım ve geleceğe bakıyorum.”
Ne yazık ki bu sözleri sarf eden ve gelecek çalışmaları iple çeken Branigan 26 Ağustos 2004 tarihinde uykusunda geçirdiği beyin kanamasıyla aramızdan ayrılmış ve sevenlerini yasa boğmuştur. Geride 4 Grammy ödülü sayısız konser ve başarılı yorumlar bırakan sanatçı dünyanın her yerinde hak ettiği şöhrete ve ilgiye gereken tevazuyla yaklaşmış ve gönüllerde saygın bir yer edinmiştir.
Pop müzik sanatçısı ve aktris Laura Branigan, 3 Temmuz 1957 tarihinde New York’un Brewster kasabasında dünyaya geldi. Sanatçı, lisenin son yılına değin müzik dünyasında kariyer yapmayı düşünmezken, o sene düzenlenen bir okul tiyatrosunda sergilediği başrol performansıyla New York’taki Amerikan Tiyaro Akademisi’ne kabul edildi.Branigan daha sonra, 1970’li yılların ikinci yarısında ünlü sanatçı Leonard Cohen’in vokalisti olarak sanatçının dünya turnesine katıldı. Bu turne, sanatçının ünlü plak yapımcısı ve Atlantic Records’un sahibi Ahmet Ertegün’ün Branigan’ın keşfetmesiyle sonuçlandı. Ancak sanatçının tanıtılması, Laura Branigan’ın ilk solo performansı için başka bir yapımcıyla anlaşması olmasından ötürü 1982 yılına kadar bekledi.
Sanatçı ilk çıkışını 1982 tarihli Branigan albümüyle yapmıştır. Söz konusu albümün çıkış parçası o dönemin en popüler çalışması da sayılan Dona Summer melodilerini anımsatan İtalyan Umberto Tozzi’nin ünlü çalışmasının yeniden yorumlanmış versiyonu Gloira’dır. Sanatçıya ilk Grammy ödülünü kazandıran parça hakkında American Music Master isimli ansiklopedinin 1986 tarihli baskısında yapılan yorum şöyledir:
“…Bu İtalyanca parça aslında 1970’li yılların ikinci yarısında kıta Avrupası’nda hit olmuş; ancak Britanya ve ABD’de göz ardı edilmişti. Parçayı o dönemde İngilizce olarak plağa okuyan İngiliz sanatçı Jonathan King de beklediği ilgiyi görememişti. 1982 yılında ise Branigan parçanın değişik sözlere sahip bir versiyonunu yorumlamış ve güçlü sesiyle parçanın sivrilmesini sağlamıştır.Parça ABD’de 2 numaraya yükselirken, Branigan’ın güçlü sesi ve yorumu parçaya Dona Summer havası katmıştır. Çalışma aynı zamanda Branigan’ın Britanya’daki ilk başrısı olurken 1983’ün ilk aylarında 6 numaraya kadar yükselmiştir…”
1983 yılında sanatçının ikinci albümü Branigan 2 müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Bu albümün açılış parçası Solitaire ve ilerleyen yıllarda Michael Bolton’un yorumuyla efsaneleşen How Am I Supposed To Live Without You isimli eserler hafızalarda kalmıştır. Aynı dönemde sanatçı ünlü Flashdance filmine Imagination isimli parçayla katkıda bulunmuştur.
Branigan’ın 1980li yıllardaki başarısını pekiştirdiği çalışmalar Self Control (1984), Hold Me (1985) ve Touch (1987) albümleridir. Bu albümlerden popüler olan eserler Spanish Eddie, I Found Someone, Shattered Glass ve Jennifer Rush’ın ünlü eseri The Power Of Love’dır. Ancak bir eser var ki Branigan isminin tüm dünyada ünlü olmasını sağlamış ve günümüzde dahi 80’ler denince akla ilk gelen parça olarak sevilmiştir: Self Control. Yine American Music Master sayfalarına dönülecek olursa:
“…Branigan 1984 yılında başka bir İtalyan parçasını yorumlamış ve uluslararası başarı kazanmıştır. Self Control her ne kadar Amerikan müzik listelerinde 6 numaradan yukarıya çıkamasa da yine de karmaşık yapısı ve geniş pop içeriğiyle başarı yakalamıştır. Parçanın en sıra dışı başarı öreneğiyse, sanatçının yorumunun Alma müzik listelerinde 1 numaraya yükselirken, aynı parçanın Rafaelo Riefoli tarafından seslendirilen orijinal versiyonunun 2 numaraya kadar yükselebilmiş olmasıdır. Raff’ın en büyük eksisi Branigan kadar güçlü bir vokal yeteneğine sahip olamamasıydı…”
Sanatçı dünya çapında yakaladığı ünün deyim yerindeyse kaymağını yerken sinema çalışmalarında da boy göstermişti. Yönetmenliğini Kevin Brodie’nin üstlendiği 1985 tarihli Mugsy’s Girls (Delta Pi) isimli film basit bir prodüksiyon olmanın ötesine geçemese de sanatçının marka olduğunu göstermiş ve en kötü çalışmalarının bile rağbet görebileceğini ispatlamıştır. Başrolünde Branigan’a Ruth Gordon’un eşlik ettiği filmde bir üniversitenin kızlar grubunun Las Vegas’a yaptığı seyahat ve bu seyahatte dönemin popüler eğlencesi olan çamur güreşi müsabakalarına katılmaları konu edilmektedir. Uyuşturucu, seks ve cinsel içerikli pek çok esprinin yer aldığı bu kötü film Branigan’ın ününde olumsuz etki bırakmamasına rağmen niteliksiz bie yapım olarak göze batmaktadır.
Branigan’ın rol aldığı bir başka film ise yönetmenliğini Jonathan Hardy’nin üstlendiği 1988 tarihli Backstage’dir. Branigan’a Michael Atkins’in eşlik ettiği film Avustralya’da çekilmiştir. Ünlü bir ses sanatçısının sinema yıldızı olmasının konu edildiği filmde Branigan başarı yakalayamayan iki parça seslendirmiştir.
Sinema dünyasında aradığını bulamayan Branigan’ın daha çok iz bırakan çalışmaları soundtrack parçalar olmuştur. Bunlardan en göze batanları 1984 tarihli Ghostbusters (Hayalet Avcıları) filminin parçası Hot Night ve başrolünü David Hasselhoff’un oynadığı Baywatch (Sahil Güvenlik) dizisinin parçası için Hasselhoff’la beraber stüdyoya girdiği I Believe’dir.
Şöhretin zirvesindeyken dünyanın çeşitli yerlerinde konserler veren Branigan’a göre canlı performans kendisine her zaman stüdyo kayıtlarından daha büyük haz vermiştir. Kendisini “müziğe saplantılı” olarak nitelendiren Branigan “sahnedeyken, seyirci sizin bir yarınız oluyor; bu da sizin bir müzisyen olarak yakalayabileceğiniz en yüksek noktadır; inanılmaz bir duygu. Neresi olursa olsun bu benim için böyle; işte bu yüzden müzik evrensel bir dildir” sözleriyle savını güçlendirmiştir.
1990’lı yıllarda sanatçı beklediği ilgiyi görememiştir. Yine de kendisinin müzik anlayışının değiştiğini bu yılların kendisine çok şey verdiğini ifade etmiştir. 1999 yılında Gloria’nın yeni bir versiyonunu piyasaya sürerken albüm hakkında kendisine sorulan soruya şu cevabı vermiştir: “Başlangıçta tek isteğim kendimi ve duygularımı sesimle ifade etmekti. Beni ilgilendiren tek şey buydu. Ancak, yıllar geçtikçe müzik çalışmaları için pek çok unsurun gerekliliğini öğrendim. Artık bu işte piştiğimi düşünüyorum. Biliyorum ki kariyerimin en iyi işini çıkardım ve geleceğe bakıyorum.”
Ne yazık ki bu sözleri sarf eden ve gelecek çalışmaları iple çeken Branigan 26 Ağustos 2004 tarihinde uykusunda geçirdiği beyin kanamasıyla aramızdan ayrılmış ve sevenlerini yasa boğmuştur. Geride 4 Grammy ödülü sayısız konser ve başarılı yorumlar bırakan sanatçı dünyanın her yerinde hak ettiği şöhrete ve ilgiye gereken tevazuyla yaklaşmış ve gönüllerde saygın bir yer edinmiştir.
En son tarafından Paz 22 Nis. 2007, 18:41 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
DRALBAN- Admin
- Mesaj Sayısı : 1000
Nerden : İstanbul
Takımı : Galatasaray
Hobileri : 80's Music
Kayıt tarihi : 04/03/07
Karakteristik Özellikler
Sevdiği Yıldız: Kim Wilde
Sevdiği Film: Back To The Future
Sevdiği Dizi: Gençlik Rüzgarları
Geri: Laura Branigan Biyografi
Ünlü pop yıldızı ve oyuncu Laura Branigan, 3 Temmuz 1957’de New York şehrinin dışında yer alan Brewster bölgesinde dünyaya geldi. Çocukluğunda ve gençlik öncesi döneminde sahne kariyeri yapmak aklından bile geçmezken lisede bir tiyatro müzikalinde sergilediği üstün başrol performansıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Bu rol, sadece geçmişteki kararını değil hayatını da değiştirecekti...
70’li yılların ortalarında New York şehrindeki Amerikan Sahne Sanatları Akademisi’ne kayıt oldu. Kısa süre sonra Leonard Cohen’in vokalisti olarak çalışmaya başladı ve ünlü sanatçıyla birlikte turnelerde boy gösterdi. Solo kariyer yapmaya karar vermesinin ardından, henüz 22 yaşındayken, Atlantic Kayıt Şirketi ile sözleşme imzaladı. Menacerlerini değiştirmesi sonucunda bir dizi yasal olumsuzlukla savaşmak durumunda kalan Branigan, 1982’e kadar tüm sorunları çözerek ilk albümü olan "Branigan" ile müzik piyasasına giriş yaptı. 9 parçadan oluşan albüm, Atlantic etiketi taşıyordu...
Yer yerinden oynamıştı... Albümden ilk yayınlanan single çalışması olan "Gloria", listelere müthiş bir giriş yaparak otoriteleri şaşkına çevirdi. Haftalarca en beğenilen şarkıların başında gelen "Gloria"nın başarısına ulaşamasa da, "Branigan" albümünden çıkan bir diğer parça, "All Night With Me" de müzik otoritelerinin beğenisini kazandı. 25 yaşındaki bu genç kız, "Gloria" ile "En İyi Kadın Pop Vokal Performansı" dalında Grammy adayı oldu...
Branigan, soyadını taşıyan albümüyle yalnız İngiltere ve Amerika’da değil, birçok Avrupa ülkesinde de hatrı sayılır bir dinleyici kitlesine ulaştı. Almanya müzik listelerinde bir numaraya kadar yükselen "Gloria" singleı, İtalyanca versiyonuyla da bu ülkede ikinci sırada yer alma başarısını gösterdi.
Sanatçı, bir yıl sonra yeni albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. "Branigan 2", dillerden düşmeyecek birbirinden kaliteli hit parçalarıyla büyük beğeni topladı. "Solitaire" ve "How Am I Supposed to Live Without You", albümün öne çıkan parçaları olurken Flashdance’in film müziği olarak da kullanılan "Imagination" da takdir toplayan çalışmalar arasında yer aldı.
Branigan’ın üçüncü albümü, 1984 yılında raflardaki yerini aldı. "Self Control" adını taşıyan 10 şarkılık çalışma, yine Atlantic etiketiyle piyasaya sürüldü. "Self Control", belki de dünyada en çok sayıda müzikseverin bildiği şarkılardan biri oldu... Çok sayıda filmden hatırlayabileceğimiz, televizyon programlarına defalarca jenerik olan parça, sanatçıyı o dönemde müzik listelerinde 2. sıraya taşımıştı. Albümde beğeni toplayan şarkılar arasında "The Lucky One" ve "Ti Amo" da bulunuyordu.
Laura Branigan, istikrarlı yükselişini 1985 yılında da sürdürdü. Dördüncü stüdyo albümü olan "Hold Me", aynı kayıt şirketinin dağıtımıyla yeniden hayranlarına ulaştı."Spanish Eddie", "I Found Someone" ve "Hold Me" ile dönemin popüler müzik anlayışının simgelerinden biri durumuna gelen sanatçı, verdiği bir yıllık aranın ardından 1987’de "Touch" albümünü kaydetti. Müthiş bir verimlilik ve ustalıkla çalışmalarını sürdüren Branigan, istikrarın meyvesini "Shattered Glass" ve yeniden İlk 20 listelerine girmeyi başardığı "The Power of Love" ile aldı.
1990’da kendi adıyla yayınladığı "Laura Branigan" albümünden üç yıl sonra da "Over My Heart"ı hayranlarına sundu. 1994’te David Hasselhoff ile Baywatch’un film müzikleri kapsamında düet çalışması yapan sanatçı, 95 yazına, o yıla kadar yaptığı en iyi şarkıları içeren bir toplama albüm ile giriş yaptı.
"Solitaire", "Show Me Heaven", "Ti Amo", "Spanish Eddie", "The Power of Love", "Is There Anybody Here But Me?", "Dim All The Lights", "How Am I Supposed To Live Without You?", "Over You", "The Lucky One", "How Can I Help You To Say Goodbye?", "Self Control" ve "Gloria" adlı parçalarını içeren toplama albüm, dönemin müziğini en iyi yansıtan koleksiyonlardan biri olarak değerlendirildi.
Müzik çalışmalarının arasında oyunculuk konusundaki hünerlerini de sergilemeye devam eden Branigan, 1981’de Alman televizyonunda yayınlanan "Berlin’de Amerikalı Bir Kız" ("An American Girl In Berlin"), 84 yapımı "Mugsy’nin Kızı" ("Mugsy’s Girl") ve 88 yapımı "Sahne Arkası"nda ("Backstage") rol aldı.
22 yıllık sanat hayatında bir verimlilik simgesi olmayı başaran, şarkılarıyla tüm dünya müzikseverinin diline dolanan Laura Branigan, 26 Ağustos 2004’te zamansız bir veda ile müzik dünyasını yasa boğdu... Uykusunda geçirdiği beyin kanamasına yenilen 47 yaşındaki sanatçı, 80’li yılların en güzel namelerinin altına attığı imzanın kalıcılığıyla sonsuza dek hayranlarının kalbinde yaşayacak...
70’li yılların ortalarında New York şehrindeki Amerikan Sahne Sanatları Akademisi’ne kayıt oldu. Kısa süre sonra Leonard Cohen’in vokalisti olarak çalışmaya başladı ve ünlü sanatçıyla birlikte turnelerde boy gösterdi. Solo kariyer yapmaya karar vermesinin ardından, henüz 22 yaşındayken, Atlantic Kayıt Şirketi ile sözleşme imzaladı. Menacerlerini değiştirmesi sonucunda bir dizi yasal olumsuzlukla savaşmak durumunda kalan Branigan, 1982’e kadar tüm sorunları çözerek ilk albümü olan "Branigan" ile müzik piyasasına giriş yaptı. 9 parçadan oluşan albüm, Atlantic etiketi taşıyordu...
Yer yerinden oynamıştı... Albümden ilk yayınlanan single çalışması olan "Gloria", listelere müthiş bir giriş yaparak otoriteleri şaşkına çevirdi. Haftalarca en beğenilen şarkıların başında gelen "Gloria"nın başarısına ulaşamasa da, "Branigan" albümünden çıkan bir diğer parça, "All Night With Me" de müzik otoritelerinin beğenisini kazandı. 25 yaşındaki bu genç kız, "Gloria" ile "En İyi Kadın Pop Vokal Performansı" dalında Grammy adayı oldu...
Branigan, soyadını taşıyan albümüyle yalnız İngiltere ve Amerika’da değil, birçok Avrupa ülkesinde de hatrı sayılır bir dinleyici kitlesine ulaştı. Almanya müzik listelerinde bir numaraya kadar yükselen "Gloria" singleı, İtalyanca versiyonuyla da bu ülkede ikinci sırada yer alma başarısını gösterdi.
Sanatçı, bir yıl sonra yeni albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. "Branigan 2", dillerden düşmeyecek birbirinden kaliteli hit parçalarıyla büyük beğeni topladı. "Solitaire" ve "How Am I Supposed to Live Without You", albümün öne çıkan parçaları olurken Flashdance’in film müziği olarak da kullanılan "Imagination" da takdir toplayan çalışmalar arasında yer aldı.
Branigan’ın üçüncü albümü, 1984 yılında raflardaki yerini aldı. "Self Control" adını taşıyan 10 şarkılık çalışma, yine Atlantic etiketiyle piyasaya sürüldü. "Self Control", belki de dünyada en çok sayıda müzikseverin bildiği şarkılardan biri oldu... Çok sayıda filmden hatırlayabileceğimiz, televizyon programlarına defalarca jenerik olan parça, sanatçıyı o dönemde müzik listelerinde 2. sıraya taşımıştı. Albümde beğeni toplayan şarkılar arasında "The Lucky One" ve "Ti Amo" da bulunuyordu.
Laura Branigan, istikrarlı yükselişini 1985 yılında da sürdürdü. Dördüncü stüdyo albümü olan "Hold Me", aynı kayıt şirketinin dağıtımıyla yeniden hayranlarına ulaştı."Spanish Eddie", "I Found Someone" ve "Hold Me" ile dönemin popüler müzik anlayışının simgelerinden biri durumuna gelen sanatçı, verdiği bir yıllık aranın ardından 1987’de "Touch" albümünü kaydetti. Müthiş bir verimlilik ve ustalıkla çalışmalarını sürdüren Branigan, istikrarın meyvesini "Shattered Glass" ve yeniden İlk 20 listelerine girmeyi başardığı "The Power of Love" ile aldı.
1990’da kendi adıyla yayınladığı "Laura Branigan" albümünden üç yıl sonra da "Over My Heart"ı hayranlarına sundu. 1994’te David Hasselhoff ile Baywatch’un film müzikleri kapsamında düet çalışması yapan sanatçı, 95 yazına, o yıla kadar yaptığı en iyi şarkıları içeren bir toplama albüm ile giriş yaptı.
"Solitaire", "Show Me Heaven", "Ti Amo", "Spanish Eddie", "The Power of Love", "Is There Anybody Here But Me?", "Dim All The Lights", "How Am I Supposed To Live Without You?", "Over You", "The Lucky One", "How Can I Help You To Say Goodbye?", "Self Control" ve "Gloria" adlı parçalarını içeren toplama albüm, dönemin müziğini en iyi yansıtan koleksiyonlardan biri olarak değerlendirildi.
Müzik çalışmalarının arasında oyunculuk konusundaki hünerlerini de sergilemeye devam eden Branigan, 1981’de Alman televizyonunda yayınlanan "Berlin’de Amerikalı Bir Kız" ("An American Girl In Berlin"), 84 yapımı "Mugsy’nin Kızı" ("Mugsy’s Girl") ve 88 yapımı "Sahne Arkası"nda ("Backstage") rol aldı.
22 yıllık sanat hayatında bir verimlilik simgesi olmayı başaran, şarkılarıyla tüm dünya müzikseverinin diline dolanan Laura Branigan, 26 Ağustos 2004’te zamansız bir veda ile müzik dünyasını yasa boğdu... Uykusunda geçirdiği beyin kanamasına yenilen 47 yaşındaki sanatçı, 80’li yılların en güzel namelerinin altına attığı imzanın kalıcılığıyla sonsuza dek hayranlarının kalbinde yaşayacak...
Utkutan81- Koordinator
- Mesaj Sayısı : 126
Yaş : 43
Nerden : İzmir
Takımı : Galatasray
Hobileri : 80s,korku filmleri,80s moda,pc oyunları
Kayıt tarihi : 14/03/07
Karakteristik Özellikler
Sevdiği Yıldız: Modern Talking
Sevdiği Film: Esaretin Bedeli
Sevdiği Dizi: Hatırla Sevgili
Geri: Laura Branigan Biyografi
paylaşımlar çok güzel teşekkürler...
Sandra- Üye
- Mesaj Sayısı : 459
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 13/03/07
Karakteristik Özellikler
Sevdiği Yıldız: Brooke Shields
Sevdiği Film: Geleceğe Dönüş
Sevdiği Dizi: DALLAS
Alternatif Cemil- Koordinator
- Mesaj Sayısı : 296
Yaş : 41
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 10/03/07
Karakteristik Özellikler
Sevdiği Yıldız:
Sevdiği Film: 0
Sevdiği Dizi:
Similar topics
» Laura Branigan Resimleri
» Samantha Fox Biyografi
» Madonna[Biyografi & Diskografi]
» Kylie Minogue Biyografi
» Samantha Fox Biyografi
» Madonna[Biyografi & Diskografi]
» Kylie Minogue Biyografi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz